SAÇ DÖKÜLMESİ VE PSİKOLOJİK ETKİLERİru

SAÇ DÖKÜLMESİ VE PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Saç dökülmesinin insanlar üzerinde psikolojik olarak olumsuz etkilere neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Saç ekimi, bu sorun ile karşı karşıya kalan kişilere bir çözüm sunar. Bu konu hakkında detayları makalemizde birlikte inceleyeceğiz.

Saç dökülmesi ile ilişkili psikolojik sorunlar başlığı, bu problemle karşılaşan kişiler için her ne kadar değinilmesi gereken bir konu olsa da günümüzde bu konuya dair yapılan araştırmalar ne yazık ki oldukça sınırlıdır. Yapılan araştırmalarda ise, saç dökülmesi probleminin bireyler üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olduğu ve saç kaybı yaşayan bireylerin kişisel yaşamlarında, sosyal ve iş hayatlarında özgüven başta olmak üzere çeşitli sorunlar yaşadığı gözlemlenmiştir.

Saç kaybı yaşayan kişilerde ortaya çıkabilecek duygusal çöküntünün ele alınması ve görmezden gelinmemesi gerektiğini anlamak oldukça önemlidir çünkü saç dökülmesi, kişisel, sosyal ve iş hayatının yanı sıra, kişinin iç dünyasında da çeşitli psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bunlardan biri de kendimize olan bakış açımız ve diğer insanların bizi nasıl algıladığına inanmamız olabilir. İster istemez başkalarının düşüncelerini önemser ve benimseriz. Kendimizde olumsuz olarak gördüğümüz bir özelliği, doğal olarak başkaları tarafından da olumsuz algılanacak şekilde görürüz.

Saç dökülmesi ile başlayan ve özellikle yüzümüzü-kişiliğimizi tanımlamada büyük etkisi olan kaş ve kirpiklerin de dökülmesi durumunda, kişinin görünüşünde büyük bir değişiklik gerçekleşir.

Bu durum, bazı kişilerde popüler kültürdeki fiziksel normlara uymaması nedeniyle kişinin kendini eksik ve başarısız olarak nitelendirmesine yol açmaktadır.

SAÇ DÖKÜLMESİ NEDEN OLUR?

Normal şartlar altında, her insanın günde 100-150 tel saç dökmesi normaldir fakat kişi, saçının normalden fazla döküldüğünden şüphelenmesi durumunda günlük saç taramasından sonra dökülen saçları tek tek saymalı ve farklı zamanlarda da 150’den fazla tel saç döküldüğünü gördüğü takdirde bir doktora başvurmalıdır.
Saç dökülmesi stres, genetik etkenler, aşırı ilaç tüketimi, ani gelişen şok durumlarından etkilenerek gerçekleşebilmektedir. Daha çok halk arasında erkek tipi dökülme olarak bilinen androgenetik alopesi nedeniyle dökülmeler gözlemlenmektedir.
İşte saç kaybı ile karşı karşıya olan insanları daha iyi anlayabilmek için saç dökülmesine bağlı olan duygusal ve psikolojik etkenlerden bazıları:

1-Dış görünüşe bağlı olan özgüven kaybı

Saçlarımız dış görünüş üzerinde büyük bir etki oluşturur çünkü saç, fiziksel çekiciliğin önemli bir unsuru ve kişiliği ifade etmenin bir yoludur. Saç kaybı ise, kişinin kendi hakkında ne kadar çekici bir görünüme sahip olduğuna dair kişisel duygularını etkiler.

Özellikle saç çizgisinde oluşan dökülme sonucunda kişinin kendini olduğundan daha yaşlı görmesi muhtemeldir. Bu da bireyde büyük bir üzüntü ve depresyona ve bunun sonucunda da genellikle kişinin sahip olduğu özgüveni kaybetmesine neden olur.

Özellikle kadınlar, erkeklere oranla bu sürece çok daha zor adapte olurlar. Yapılan araştırmalar saç dökülmesi yaşayan kadınların zihinsel ve duygusal olarak daha fazla etkilendiğini ve erkeklere göre bu sebepten kaynaklanan olumsuz bir vücut algısı geliştirmelerinin daha yüksek bir olasılık içerdiğini göstermektedir. Bilhassa erkek tipinde saç dökülmesi yaşayan kadınlar, bu durumdan kadın tipinde saç dökülmesi yaşayan kadınlara göre daya yoğun bir özgüven kaybı yaşayabilmektedir.

Saç dökülmesi yaşayan erkeklerde ise yaklaşık olarak %75’i, bu sürecin başlangıcında özgüven kaybı yaşamaya başlarken, %60’ı hayatlarının bir döneminde bu durumdan dolayı alaya maruz kaldığı yapılan araştırmalara göre ortaya çıkan başka bir bulgudur.

Hem kadın hem de erkekler, saç dökülmesini kamufle etme veya gizleme eğilimindedir. Bu, başkaları tarafından alaya alınmaktan veya alay konusu olmaktan kaçınmak için doğal bir tepkidir.

Duygusal ilişkiler bakımından, saç dökülmesi yaşayan bireyler, karşı tarafın kendine karşı oluşacak bakış açısı altında endişe duyabilirler. Özellikle bunu daha genç yaşta yaşayan bir birey, partneri için yeterince çekici olmadığı düşüncesine kapılıp ilişki kurmaktan kaçınabilir, bunun sonucunda da benlik saygısı darbe alır.

Benlik saygısı, bir kişinin kendine değer verme ve kendisi ile ilgili doğru değerlendirmeler yapıp bunlarla barışık olma durumu ile ilgili bir kavramdır ve kişiyi olumlu şekilde motive eden önemli bir etkendir. Başka bir deyişle, gurur ve utanç gibi duygusal bir durumun eşlik ettiği, kendimize olan özsaygımızdır.
Erkek ya da kadın fark etmeksizin, saç dökülmesi yaşayan kişilerin özgüvenleri ve benlik saygısı genelde daha düşük olur çünkü bu problem ile birlikte gelen duygusal çöküş ile baş etmek zor olabilmektedir.

2-Depresyon

Sağlıklı ve güzel saçlı insanlarla karşılaştırıldığında, saç dökülmesi sorunu ile karşılaşan kişilerin, depresyon, anksiyete, hatta sosyal fobi ve kaçınma davranışı gibi psikolojik bozukluklar yaşama olasılığının oldukça fazla olduğu sonucuna varılmıştır.

Yüksek strese neden olan bir deneyimden kaynaklanan, sonrasında daha fazla sıkıntı ve onu takip eden depresyona yol açan saç dökülmesi ise bazı bireylerde karmaşık bir psikoloji oluşturabilmektedir. Araştırmalara göre böyle bir strese maruz kalan kadınların saçlarının dökülme olasılığı, yüksek stres göstermeyen kadınlara göre 11 kat daha fazladır. Erkeklerde saç dökülmesi ise, bu alanda çok daha yüksek bir orandadır.

Kademeli olarak saç dökülmesi yaşayan birçok insan bu durumu zaman içerisinde kabul edebilir, fakat erken yaşta ve ani saç dökülmesi ile karşılaşan bireylerde bu yıkıcı bir deneyim olabilmektedir. Özellikle, hafif saç kaybı olan bireylerle kıyaslandığında, ciddi bir oranda saç dökülmesi yaşayan bireylerin daha yoğun bir psikolojik sıkıntı yaşama olasılığı daha yüksektir.

Bu konu üzerinde yapılan araştırma ve anketler, saç kaybı yaşayan insanların bir şekilde hayatlarının kontrolünü kaybediyor hissi yaşadıklarını göstermektedir. Bununla birlikte, saç dökülmesinin durdurulamaz veya geri döndürülemez olabileceği düşüncesinin bu bireyler için yüksek ölçüde kaygı ve umutsuzluk getirdiği sonucuna varılmıştır. Bu durum, obsesif kompulsif bozukluk gibi rahatsızlıklar yaşayan insanlar için daha da büyük bir kaygı durumu yaratmaktadır. Bu bozukluğa sahip kişilerin saça karşı özel bir takıntısı oluşabilmektedir.

3-Sosyal Yaşam

Saç, insanların bize dair oluşan ilk izlenimlerini önemli ölçüde etkiler. Bu kadar öne çıkan bir özellik olduğu için, algılanma şeklimizi ve işyerindeki performansımızı da olumlu veya olumsuz ölçüde etkileme gücüne sahiptir.

Saç dökülmesi ile karşı karşıya kalan kişiler, saçın sosyal hayatlarındaki önemini fark edip sosyal yaşantılarından uzak kalmaya çabalayabilirler.
Özellikle kadınlar üzerinde, erkeklere oranla daha fazla oluşturulan genç görünüm ve çekicilik baskısı, saç dökülmesi ile birlikte kadınların sosyal yaşamdaki girişimciliğini ve iş hayatındaki başarısını oldukça olumsuz etkilemektedir. Bazı anketlere göre, kadınların yaklaşık %63'ü saç dökülmesi nedeni ile iş hayatında sorunlar yaşadığını iddia etmektedir.

Yapılan araştırmalar, ne yazık ki bazı işverenlerin daha yaşlı olarak algıladıkları ve bu nedenle şirketleri için dezavantajlı oldukları için saçsız kişileri işe almamaya yöneldiklerini göstermişlerdir. Buna ek olarak bütün bu etkiler göz önüne alındığında, saç dökülmesi sorunu kişinin hayatında sosyal ve ekonomik zorluklara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Sonuçta saç hayatımızda tahmin edebileceğimizden çok daha fazla etkiye sahiptir diyebiliriz.

Saç dökülmesi bazı insanlar için geçici bir problem olabilir, ancak bazı talihsiz vakalarda kalıcı etki görülmektedir. Demir eksikliği, mineral eksikliği ve bazı hastalıklar sonucunda dökülen saç bir takım vitamin ve mineralleri kullandığımız ya da saç diplerine bakım uyguladığımız takdirde geri gelebilir şekilde düşünülebilir fakat herkeste beklenen sonucu vermemektedir.

Doğum kontrolü gibi bazı ilaçlar, stres, kemoterapi veya hormon dengesizlikleri gibi nedenler de saç kaybına yol açabilmektedir. Bu faktörlerin dışında, genetik özellikler, saç derisinin dış etkenlerden gördüğü zarar ya da güçsüz saç köklerinden saç kaybı yaşanabilmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki, saç dökülmesi her ne kadar korkutucu ve üzücü olsa da günümüz teknolojileri ile mükemmel sonuçlara ulaşılabilecek düzeyde tedavi edilebilmektedir. Bunun en etkili yöntemi de saç ekimidir.

Saç ekimi, kendinize olan güveninizi geri kazandırmada ve benlik saygınızın artmasında büyük ölçüde etkili olabilmektedir. Sorunun kökü ile çözüme ulaşmaktan daha iyi bir yolu yoktur. Bu, dış görünüşünüzün nasıl olduğundan daha fazlasıdır. Psikolojik sağlığınızın ve mutluluğunuzun her şeyden önemli olduğunu unutmamak önemlidir.
Sağlıklı saçlar herkesin hayalidir. Başarılı uygulamalarda sadece 3 ay sonra saç ekiminin etkilerini görebilmeniz mümkündür. Saç ekimi yöntemleri hakkında fazla bilgiye ulaşmak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.